BASIN AÇIKLAMASI

              Bilindiği üzere meslektaşımız avukat Mehmet Tarık BAL 19 Nisan 2014 Tarihinde bürosunda silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştır. Öncelikle silahlı saldırıda yaralanan avukat Mehmet Tarık BAL meslektaşımıza ve ailesine geçmiş olsun diyor, meslektaşımızın en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını ve savunmadaki yerini almasını diliyoruz.

            Hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumda, avukatlar özel bir role sahiptirler, avukatın görevleri yasanın emrettiklerini harfiyen yerine getirmekten ibaret değildir. Avukat aynı zamanda hak ve özgürlüklerini, savunması için kendisine teslim eden kişilerin çıkarları kadar adaletin ortaya çıkmasına da hizmet etmektedir. Bu saldırı avukatlık mesleğine, meslek faaliyetiyle bireyin hak ve özgürlüğüne yapılmıştır. Avukatlar mesleki faaliyetlerini yerine getirirken hukuk bilincinden yoksun ve saldırgan kişiler tarafından müvekkilleriyle özdeşleştirilmekte, sık sık tehdit ve saldırılara maruz kalmaktadır. Türkiye’nin birçok yerinde görevlerini yaparken saldırılara maruz kalan birçok meslektaşımız hayatını kaybetmiştir. Sakarya Barosu her koşul altında avukata yapılan baskı, tehdit ve saldırının karşısında yer alacak, bu anlayış ve davranışlarla mücadele edecektir. Sakarya Barosu, meslektaşımıza yapılan bu saldırının faili hakkında derhal ve etkili bir soruşturma yapılarak failinin yargı önüne çıkarılması için gerekli tüm girişimlerde bulunmuştur ve bu sürecin hızlı işlemesi için de takipçisi olmaya devam edecektir.

            Ancak, meslektaşımıza yapılan bu saldırının münferit bir eylemden ibaret olduğunu düşünenler şüphesiz ki büyük bir yanılgı içerisindedirler. Her ne kadar bu olay özelinde sorumlular hakkında yasal mercilerce işlemler başlatılmış olsa da; bu ve benzeri saldırıların temelini oluşturan gerçek ve genel sebebin, özellikle son zamanlarda hukuka, hukukçulara dahası; adalet kavramına dahil unsurların tümüne karşı gösterilen tahammülsüz ve saygısız tutum olduğu göz ardı edilmemelidir.

          Yasalara doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale etme gücünü, şansını elinde bulunduranlar bilmelidir ki bu ve benzeri yaşanan olaylar salt avukat-müvekkil arasındaki bir anlaşmazlık değil; kendi şahsi, siyasi, maddi hususlar dahil tüm dünyevi menfaatleri için bu gücünü suistimal eden resmi ya da gayrı resmi tüm oluşumların yolunu açtığı toplumsal bir infialin ayak sesleridir.

      Dileğimiz şiddetin son bulmasıdır. Avukatlara yapılan maddi ve manevi saldırıların temel hedefinin, avukatlar üzerinden savunmanın itibarsızlaştırılması ve hukuk devletinin temeli olan bağımsız yargının korkak ve görev yapamaz hale getirilmesidir. Bu saldırılar yargı mensupları ve güvenlik görevlileri için de uyarıcı ve düşündürücü olmalıdır. Dileğimiz ve çabamız her geçen gün mesleğimize ve meslektaşlarımıza karşı gerçekleştirilen savunmanın kutsallığını, yargının kurucu unsuru olduğunu hiçe sayan mevzuat ve uygulamalar sonucu nefret söylemleri ile gerçekleşen şiddetin son bulmasıdır. Bu tür saldırılar hiçbir şekilde savunma mesleğini en iyi şekilde yerine getirme kararlılık ve cesaretimizden bizleri geri döndüremeyecektir. Son nefesimize, son neferimize kadar görevimizin başında olacağız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 21.04.2014

                                                                                                     Sakarya Barosu