Duyuru Detayı

SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ BASIN AÇIKLAMASI

SAKARYA’NIN “KADIN VE ÇOCUK HASTANESİ” İHTİYACI VE YAŞANAN SORUNLAR NEDENİYLE BASIN AÇIKLAMASIDIR

Sakarya Kadın ve Çocuk hastanesinde uzun süredir var olan sıkıntıların yerel ve ulusal medya tarafından yayınlanan haberlerde yer bulmasıyla hadisenin ne kadar mühim hale geldiği iyice ortaya çıkmaktadır. Sakarya’da yaşayanlar olarak hepimizin bildiği ve yapılan haberlerle de gördüğümüz üzere doğumevi şehrimize yetmemekte, hasta çocuklar iki kişilik odalarda 5-6 kişi kalmakta, yerlerde yatmaktadır. Üstelik bu yetersizlikten ötürü hastalıklar arasında ayrım da yapılamamakta örneğin soğuk algınlığı geçiren çocukla, bağırsak enfeksiyonu geçiren çocuk aynı odada kalmakta böylece enfeksiyonu geçen çocuk birkaç gün sonra soğuk algınlığı sebebiyle geri yatmaktadır. Hastane enfeksiyon zinciri yetersiz şartlar ve hijyenik olmayan koşullardan ötürü kırılamamaktadır. Ayrıca hastane yatak sayısına göre atanan personel kapasitenin çok çok üstünde olan hasta sayısından dolayı özverili çalışmalarına rağmen yetersiz kalmaktadırlar.

Tüm bu olumsuz durum ulusal yönetmelikler ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Nitekim Hasta Hakları Yönetmeliği’nin İnsani Değerlere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret başlıklı 39. Maddesi; “Sağlık kurum ve kuruluşlarında, insan haysiyetine yakışır gereken her türlü hijyenik şartların sağlanması, gürültünün ve rahatsız edici diğer bütün etkenlerin bertaraf edilmesi esastır. Gerektiğinde, bu hususlar hasta tarafından talep konusu yapılabilir” hükmünü getirmektedir.

 

Yine Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi’nin mesleki standartlar başlıklı 4.maddesi de; “Araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili meslekî yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir” demektedir ki TBMM, 3 Aralık 2003 tarih ve 5013 sayılı kanun ile Sözleşme’nin onaylanmasını uygun bulmuştur. Bu kanun uyarınca Sözleşme 16 Mart 2004 tarihinde onaylanmıştır. Böylelikle, Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca bu sözleşme de iç hukukumuzun parçası haline gelmiştir.

 

Gerek bu mevzuatlar gerekse uluslararası insan hakları doğrultusunda hiç kimse anayasamızla güvence altına alınmış olan yaşam hakkıyla doğrudan doğruya ilişkili olan standartlar doğrultusunda tedavi görme hakkını bu şekilde almaya mecbur bırakılamaz. Bu insanlar ve hasta çocuklar özel hastaneye gidecek paraları olmadığından ve gidilebilecek başka devlet hastanesi olmadığından bu şekilde hizmet almak zorunda bırakılmamalıdır.

 

Sakarya Barosu Sağlık Hukuku Merkezi olarak konuyla ilgili İl Sağlık Müdürü Dr.Bilge Kağan KAYA ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hasan SAĞLAM ile konuyu görüşmelerimizde; İl Sağlık Müdürü Dr.Bilge Kağan KAYA bu konuda yetkili kurum olmadıklarını, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hasan SAĞLAM ise “geçici çözüm olarak bir ay içerisinde 20 yatak ilavesi olacağını, kalıcı çözüm olarak ise Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yeni bir Sakarya Kadın ve Çocuk Hastanesinin yapılacağını, ilgili projenin ihalesinin imzalandığını yaklaşık 1-2 ay içerisinde kesinleşip hemen inşaata başlanacağı” ifade edilmiştir. Hatta inşaat sahasında bulunan boş binanın yıkım kararının alındığını ve yakın zamanda yıkılacağını dile getirmiştir. Yıkımdan sonra yeni hastane inşaatının başlanacağını ifade etmiştir.

 

Ancak çözüm olan hastanenin yapılması en az 4-5 yılı bulacaktır ki yeni yapılacak hastane de şimdiki doğumevinin yatak kapasitesi olan 200 yatak kapasitesine sahip olarak planlanmıştır. Bu şartlar altında yeni hastane fiziki şartalar bakımından çok kötü durumda olan doğumevine çözüm olabilecek ise de yoğunluğa ve yaşanan manzaraya engel olamayacaktır.

 

Bu konuda en temel çözüm elbette yeni bir hastanenin inşasıdır ancak bu hastanenin en az 500 yataklı bir kapasitesi olmalıdır. Aksi halde bunun adına gerçek bir çözüm demek mümkün olmayacaktır. Henüz temeli atılmamış inşaatı başlamamış bu kalıcı çözüm için hala bir fırsat vardır, Sakarya M.Vekillerini göreve çağırıyoruz bu hastane en az 500 yataklı bir şekilde planlanmalıdır, geliniz kadın ve çocuklarımızın bu hastane sorununa pansuman değil kalıcı bir müdahale ile çözüm oluşturunuz. 

 

Ancak bu sırada geçici çözümler oluşturulmak zorundadır. Çocuklarımız Çocuk hastanesinde gerçekten perişan bir haldedir. Bir gün iki gün konuşuluyor fakat sonra kimse onların masum çığlıklarını duymuyor! Çocuklar bizim geleceğimiz, onları en şefkatli bir şekilde karşılamak ve sağlıklarına kavuşturacak imkânları hazırlamak bu şehri yönetenlerin üzerinde toplumsal ve vicdani bir borçtur!

 

Uygun şartları oluşturulmamış bir sağlık hizmeti almaya mecbur kalan vatandaşlarımız şu yolları izleyerek şikâyet taleplerini oluşturabilirler;

- Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastahakları@saglık.gov.tr adresinden şikâyet talebi oluşturabilir.

-Sağlık Bakanlığı İletişim Hattı(SABİM) olan “ALO184” numarasını arayarak şikâyet talebi

  oluşturabilir.

-Başbakanlık iletişim hattı(BİMER) olan “ALO150” numarasını arayarak şikâyet talebi oluşturabilir.

- Veya Sağlık Bakanlığına yönelik bir dilekçe yazabilirler.

 

Bu talepleri Sakarya’da yaşayan yurttaşlar olarak kalıcı bir çözüm oluşturuluncaya kadar dile getirmekten geri kalmamalıyız. Sakarya Barosu Sağlık Hukuku Merkezimiz gerektiğinde bizzat mağdur edilen vatandaşlarımızın yanında yer alacak ve yasal yolların kullanılması hususunda destek olacaktır.

 

                                                                                        SAKARYA BAROSU

                                                                                                             SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ