Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen “Anlattırıcı Soru – Çapraz Sorgu” konulu özel eğitim semineri, Sakarya Barosu CMK ve Adli Yardım Koordinatörü Av. Alim Mert’inde katılımıyla gerçekleştirildi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan seminerin eğitim kadrosunda Av. Alim Mert’in yanı sıra; Prof. Dr. Feridun Yenisey, Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, Prof. Dr. Durmuş Tezcan, Dr. Fahri Gökçen Taner, Dr. Öğr. Üyesi Hakan Kızılaslan, Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi Dr. İhsan Baştürk, Askeri Yargıtay Onursal Başkanı Fahrettin Demirağ ve Av. Dr. Salih Oktar da yer aldı. Eğitimin ardından konuşan Av. Alim Mert, “Bütün bu eğitim faaliyetleri sonunda daha etkin, aktif bir avukatlığı ve kolektif bir yargılamayı hedefliyoruz” dedi.

Moderatörlüğünü; TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Turgay Demirci’nin üstlendiği seminerde teorik eğitimin yanı sıra uygulamalı eğitime de yer verildi.

Sonuçlarını uygulamada görüyoruz

Seminerin ardından açıklamalarda bulunan Sakarya Barosu CMK ve Adli Yardım Koordinatörü Av. Alim Mert, “Bu eğitime öncelikle bu kadar yoğun bir katılım olması nedeniyle, hakikaten son derece mutluyum. Doğrudan soru, Ceza Muhakemesi sistemimize sonradan gelmiş bir uygulama ve sistem. Bu sistemi yerleştirmek ve daha etkin bir avukatlığı, duruşma esnasında işler hale getirmek için yıllardan beri Türkiye Barolar Birliği eğitim faaliyetleri kapsamında eğitimlerimiz devam ediyor. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından, duruşmaya çağırılmış tanıklar, bilirkişiler, sanık ve katılana tarafların soru sorma hakkı, Ceza Muhakemesi Kanunu 201. Maddesine göre mümkün. Bu hak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından da son derece önemli olduğu gibi adil yargılanma hakkı ve savunma hakkının işlerliği bakımından da çok önemli bir durum. Bizler de bütün bu eğitim faaliyetleri sonunda daha etkin, aktif bir avukatlığı ve kolektif bir yargılamayı hedefliyoruz. Bunun sonuçlarını uygulamada da görüyoruz ve bundan son derece mutluyuz. İlk zamanlarda müdafinin doğrudan araya hakimi katmadan, soru sorup sormayacağına ilişkin tereddütler yaşanmış olmasına rağmen, son yıllarda doğrudan soruların duruşmalarda daha yaygın olarak kullanıldığını da müşahede ediyoruz” diye konuştu.