Haber Detayı

AAÜT’deki KDV oranından %50 indirim uygulanması hakkında

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının 2019/7 sayılı ve 12.01.2019 tarihli duyuru ile bildirilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki (AAÜT) KDV oranından %50 indirim uygulanması ile ilgili, baromuzun görüşü şu şekilde:

Malumunuz olduğu üzere avukatlık mesleğinin icrasında en önemli sorunlardan biri avukatlık ücretlerinin müvekkillerden tahsil edilmesinde yaşanmaktadır. Hak edilen ücretler alınamadığı gibi, kimi zaman asgari ücrete ilişkin belirlenen avukatlık ücretlerinin tahsilinde dahi sorunlar yaşanmaktadır. Müvekkil- avukat arasında ücret sorunu aynı zamanda avukatın esas olarak mesleki faaliyetlerine odaklanmasının da önüne geçen, genel olarak bir kamu hizmeti olan hukuk ve adalet hizmetinin, özelde avukatlık hizmetlerinin kalitesini düşüren bir sonuç doğurmaktadır.

Bu nedenle avukatın müvekkili ile vekil-müvekkil ilişkisi ötesinde ücret pazarlığı,hak edilen ücretin tahsil edilememesi,  sonucunda adeta hak ve menfaatlerini koruma yükümlülüğünde olduğu müvekkili ile davalı- davacı olarak uyuşmazlığın iki tarafı haline dönüşmesi avukatlık mesleğinin yaşadığı her zaman güncel ve önemli sorunlarından biridir.

Meslekteki ekonomik zorluklar, avukat sayısı daralan mesleki faaliyet alanları bu sorunu daha da büyütmektedir. Avukatlık mesleği,  hem uluslararası,  hem de yasa, yönetmelik ve meslek kurallarıyla, etik değerlerle icra edilebilecek bir meslek olduğu izahtan varestedir.

Bütün bu öz değerlendirmeler ışığında avukatlık ücretini düzenleyen kanun ve düzenlemelerin avukatlara makul düzeyde kazanç sağlayıcı ve kamunun hukuk ihtiyacını karşılayıcı nitelikte olması gerektiğine ilişkin Avrupa Konseyi’nin 9 nolu tavsiye kararında da belirtilen husus bir yana, günümüz koşullarında belirlenen asgari düzeydeki avukatlık ücretinin tahsilinde dahi zorluklar yaşandığı ortadadır.

Esasen kimi Avrupa ülkelerinde uygulaması olan hukuk sigortası sisteminin bu soruna esaslı bir çözüm olacağı düşüncesinde olmakla beraber, bu gerçekleşene dek yeni çözüm yolları oluşturmak bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm bu sebeplerle, davalara ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen  asgari ücretin baro veznesine yatırılması ve bunun dava şartı olması, bu meblağın içinde stopaj ve KDV’nin kaynağında kesilmesi ile vergi gelirindeki artış dikkate alınarak KDV oranında en az % 50 indirim sağlanabileceği ve buna ilişkin gerekli yasal çalışmaların yapılması gerektiği düşünülmektedir. Zira avukatlık ücretlerinin peşin alınması gerekmesine rağmen alınamadığı, ücret tahsil edilip edilmediğine bakılmaksınız vergi sorumluluğu doğmaması için de asgari ücret tarifesi oranında makbuz kesilmesinin genel bir uygulama olarak ortaya çıktığı gerçeği göz ardı edilemez.

Anayasamızın 36. maddesi ve hak arama hürriyeti çerçevesinde dava şartına ilişkin böyle bir düzenleme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve adil yargılanma hakkı ‘adaletin selameti’ ve ‘maddi koşullar’ dikkate alınarak CMK ve Adli Yardım hükümleri gereğince baro tarafından yapılan görevlendirmeler yolu ile bu ücreti ödeyemeyecek durumda olan kişiler için adalete erişimdeki engel ortadan kaldırılabilir. Bu sayede avukatın en azından asgari düzeydeki ücretini elde etmesi garanti altına alınırken aynı zamanda bu ücreti ödeyemeyecek kişiler için maddi koşullar adli yardım kanallıyla dezavantaj olmaktan çıkarılarak adalete erişim sağlanabilir. Avukat-müvekkil arasındaki ücret pazarlığı ve ilişkisi adeta avukatlık mesleğini esnaflaştıran bir uygulamaya dönüşmüştür. Ücret hususu avukatlık mesleğinin icrasının kapsamı dışına alınmasının mesleğin itibarının korunmasına hizmet edeceği gibi, ücretsiz dava ve iş alınması haksız rekabet vs. gibi Avukatlık Kanununa aykırı uygulamaların önlenmesi de gerekmektedir.

Avukatlık Asgari Ücret tutarını ödeyemeyecek kişilerin baro veznesine ödenmesi gereken bu tutarın bir kısım avukatlar tarafından karşılanması suretiyle vekâletlerinin alınabileceği bu sayede önerilen uygulamanın kötüye kullanılabileceği ileri sürülebilirse de, bahse konu iddia mevcut durumda yargılama harç ve giderlerini ödeyemeyen kişiler için de söz konusudur. Kötü örneğin emsal teşkil etmemesi gerektiğinin gözetilmesi yanında her türlü Avukatlık Kanununu ve meslek kurallarına aykırı uygulamaları engellemek Baroların görevidir. Avukatlar bakımından bu kurallara uymak ise bir yükümlülüktür.

Bunlara ilaveten, izah edilmeye çalışıldığı üzere önerilen düzenlemenin yapılması durumunda;

*Avukatlık ücretinin tahsilinde en azından asgari tutarın garanti altına alınması

*Avukatlık Hizmetlerinin kamu hizmeti kabul edilerek KDV nin indirilmesi gerekmekle beraber, önerilen düzenlemenin gerçekleşmesi durumunda ise idare tarafından vergi gelirindeki artış öngörüsü dikkate alınarak KDV oranında en % 50 indirim elde edilebileceği

*Avukat- müvekkil arasındaki ücret ilişkisi ve pazarlığının mesleğin itibarına verdiği zararın önüne geçilmesi

*Avukatlığın bir kamu hizmeti oluşu, serbest meslek oluşunun ise avukatlığın bağımsızlığını ifade ettiği, dolayısıyla Baroları sadece bir meslek odası, avukatı esnaf olarak tanımlayan bakış açısının ortadan kaldırılarak, Baroların kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu ve avukatın yargılamanın kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı temsil eden yönünün kamuoyu ve vatandaşlara yönelik belirgin bir şekilde ifade edilerek yukarıda izah edilen hususlar yanında önemli kazanımlar elde edilebileceği değerlendirilmektedir.

Bilgilerinize sunulur. Saygılarımızla.

SAKARYA BAROSU BAŞKANLIĞI