Haber Detayı

SURİYELİ MÜLTECİ ÇOCUKLARIN NİTELİKLİ EĞİTİM HAKKI LÜTUF DEĞİL YÜKÜMLÜLÜKTÜR

Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Elif Erdem Düzgün, ülkemizde mülteci olarak yaşayan yaklaşık 663 bin okul çağındaki çocuğun,  eğitim hakları konusunda bir basın açıklaması yayınladı. Yapılan basın açıklamasında mülteci çocuklara sağlanması gereken bu hakkın lütuf değil yükümlülük olduğunu vurgulandı. Uluslararası sözleşmeler gereği biran önce altyapı eksikliğinin giderilmesine ve gerekli destek mekanizmalarının oluşturulmasına dikkat çekildi. Aksi halde bu durumun aileleri gayri resmi yollarla diğer ülkelere göç etmeye zorlayacağı ve bu tehlikeli yolculuklarda  pek çok çocuğun daha hayatını kaybedebileceği belirtildi.

Yapılan basın açıklamasının tam metni şöyle :

 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

Mülteci çocuklara sağlanacak eğitim olanakları lütuf değil devletlerin yükümlülüğüdür. Alan Kurdi ve abisi gibi pek çok çocuk Türkiye’de nitelikli eğitim hakkına erişemediği için diğer ülkelere gayri resmi yolla göç etmek zorunda kalmakta ve benzer şekilde yaşamını kaybetmektedir.

 

663 BİNİ OKUL ÇAĞINDA 1 MİLYON 47 BİN ÇOCUK MÜLTECİ

 

Suriye’deki iç savaş nedeniyle yerinden edilerek Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan kayıtlı 2 milyon mültecinin (1) yarısından fazlası çocuktur. Eylül 2015 itibariyle Türkiye sınırları içinde 663 bini okul çağında olan 1 milyon 47 bin Suriyeli çocuk bulunmaktadır (2).

 

EĞİTİM HAKKI

 

Türkiye’nin de 1995 yılından beri tarafı olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 22. maddesine göre, Türkiye kendi topraklarında mülteci olan tüm çocukların sözleşme de yer alan haklardan faydalanması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Uluslararası sözleşmelere ve anayasaya dayalı bir yükümlülük olarak sağlanması gereken eğitim hakkı da çocukların diğer haklarının hayata geçmesini sağlayan temel haklardan biridir.

 

TEHLİKELİ ZORUNLU GÖÇLER

 

Türkiye’de bulunan Suriyeli mülteci çocuklar okullara kayıt olabilseler de eğitim hakkından tam olarak yararlanamamaktadır. Bu ihlal durumu aileleri, çocukları eğitim alabilsinler diye pek çok gayri resmi yolla, hayatlarını tehlikeye atarak diğer ülkelere göç etmeye ya da çocuklarını göndermeye zorlamaktadır. Ancak bu zorunlu göçte çocukların birçoğu ne yazık ki eğitim alabilecekleri bir ülkeye ulaşamadan yolda yaşamını kaybetmektedir.

  

Suriyeli çocukların barınma, sağlık ya da korunma hakları ile birlikte nitelikli eğitime erişim haklarının yaşama geçirilmesi de çok acil ve hayati bir konudur!

 

GEREKLİ ALTYAPI OLUŞTURULMALI

 

Geçtiğimiz yıl, Suriyeli Çocukların Eğitim almalarına ilişkin “2014/21 Nolu Genelge” yürürlüğe girmiş, bu genelgeyle Suriyeli çocukların Türkiye’deki devlet okullarına ya da Suriye müfredatının Arapça okutulduğu Geçici Eğitim Merkezleri’ne kayıt olması mümkün olmuştur. Ancak bu genelgeye rağmen; Eylül 2015 itibariyle Suriyeli çocukların yaklaşık % 60’ı Türkiye’de herhangi bir biçimde eğitime erişememektedir (3). Ayrıca altyapı eksikliği ve gerekli destek mekanizmalarının oluşturulmaması nedeniyle eğitime erişebilen Suriyeli çocukların eğitim hakkı da gerçek anlamda hayata geçememektedir. Bu durumun giderilmesi, çocukların eğitim hakkının tam anlamıyla yaşama geçirilmesi için aşağıda sıralanan çözüm önerilerinin acilen ve önemle uygulanması gerekmektedir:

 

 

1 Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan tüm Suriyelilerin “varışta mülteci” kavramı temelinde uluslararası hukuk uyarınca mülteci korumasına hakları vardır ve bu nedenle mülteci olarak adlandırılmaktadır.

2 UNICEF, 2015. Türkiye’deki Suriyeli Çocuklar Bilgi Notu-Eylül 2015, http://unicef.org.tr/files/bilgimerkezi/doc/Türkiyedeki%20Suriyeli%20Çocuklar_Bilgi%20Notu%20Eylül%202015.pdf (Erişim tarihi: 21.09.2015)

 

3 UNICEF, 2015. Türkiye’deki Suriyeli Çocuklar Bilgi Notu-Eylül 2015, http://unicef.org.tr/files/bilgimerkezi/doc/Türkiyedeki%20Suriyeli%20Çocuklar_Bilgi%20Notu%20Eylül%202015.pdf (Erişim tarihi: 21.09.2015)


 

•         Suriyelilerin kayıt olmak ve geçici koruma kimlik belgesi almak için başvurdukları Emniyet Müdürlükleri ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerde ortak prosedür izlenmelidir.

 

•         Tüm Suriyeli çocuklar ve refakatçilerinin; sınır geçiş ya da geçici kayıtta eğitim hizmetlerine nasıl erişeceklerine dair bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır.

 

•         Devlet okullarına kayıtlı Suriyeli öğrencilere, var olan sistem içerisinde dil engeli nedeniyle yaşadıkları sorunları aşmalarını sağlayacak önlemler ( hazırlık sınıfı, dil kursu vb.) alınmalıdır.

 

•         Öğretmenlerin ve yöneticilerin Suriyelilerin zorlu yaşam koşulları, hakları, faydalanabilecekleri hizmetler ve mekanizmalar hakkında bilgi sahibi olmaları ve Suriyeli çocuklara yönelik hak temelli bir yaklaşım içinde olmaları sağlanmalıdır.

 

•         Okullarda Suriyeli ve Türkiyeli öğrencilerin ve ailelerinin bir arada barışçıl bir şekilde yaşamasını kolaylaştıracak; iki toplum arasındaki olası önyargıların kırılmasını sağlayacak etkinlik ve programlar planlanmalıdır.

 

•         Öğretmenlerin savaş ve göç travmasına uğramış çocuklarla çalışma ve öğrenciler arasındaki olası ayrımcı ve zorbaca davranışlarla baş etme konusundaki donanımları artırılmalıdır.

 

•         Savaş ve göç travmasına maruz kalmış olan Suriyeli çocuklar için kendi dillerinde desteklenebilecekleri bir rehberlik sistemi oluşturulmalıdır.

 

•         Çocukların eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeleri için gereksinim duydukları defter, kitap, kırtasiye ve diğer okul malzemeleri ücretsiz bir şekilde karşılanmalıdır.

 

•         Çocukların eğitime erişimi konusunda bölgesel farklılıklar en aza indirilmeli ve tüm Suriyeli öğrencilerin eğitim destek hizmetlerinden eşit biçimde faydalanmaları sağlanmalıdır.

 

LÜTUF DEĞİL YÜKÜMLÜLÜK

 

 

Mülteci çocukların eğitim hakkı bir lütuf değil, devletlerin yükümlülüğüdür. Biz de okulların açıldığı şu günlerde, çocuk hakları ve insan hakları örgütleri olarak devlete ve tüm topluma savaşın ağır koşullarından kaçarak ülkemize gelen Suriyeli çocukların eğitim hakkına tam ve nitelikli erişiminin önemini bir kere daha hatırlatıyoruz.

 

ACİL PLANLAMA YAPILMALI 

Yukarıdaki önerilerin bir an evvel hayata geçmesi için başta devlet olmak üzere ilgili tüm kişi ve kurumları yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Taraflardan, bu yükümlülüklerin gerçekleşmesi için acil planlama yapmalarını; kısa, orta ve uzun vadede sivil toplum örgütleriyle ve Suriyeli mültecilerle ortak çalışma olanağı yaratmalarını talep ediyoruz. Bu taleplerin acilen karşılanması bir arada onurlu bir yaşam için vazgeçilmezdir.

 

                                                                                                                                  Sakarya Barosu

                                                                                                                     Çocuk Hakları Merkezi Başkanı

                                                                                                                           Av. Elif ERDEM DÜZGÜN