Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan, katıldığı canlı yayında 10 Aralık İnsan Hakları Gününü değerlendirerek, hak ihlallerinden konusunda düşüncelerini belirtti. 10 Aralık’ın Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu ancak kavramların içinin boşaltıldığı günümüzde artık bu günün anlamının yitirdiğini dile getiren Kazan,

HANGİ İNSAN HAKLARI!

 “Hukuksuzluklara, annelerin gözyaşlarına, babaların titreyen ellerle bir kuru ekmek uzatmasına baktığımızda, insan haklarını çoktan tükettiğimizi düşünüyorum. Bugünü insanlığın feryadı olarak nitelendiriyorum. Sahile vuran bir bebeğin acı dolu görüntüsü, bombaların arasında oyun oynayan bir çocuğu, Filistin’de katledilen insanları, parçalanmış bedenleri görünce, hangi insan haklarından bahsediyoruz?

HER ŞEYDEN ÖNCE YAŞAM HAKKI GELİR

Karnını doyurmayı büyük bir lüks olarak gören bu insanların, rahatça nefes alabileceği bir coğrafya arayan insanların boğularak can vermesi, bugüne anlam katıyor. Acılarla dolu dünya ve coğrafyada insan hakları günü hiçbir anlam ifade etmiyor. Her şeyden önce yaşam hakkı gelir. İnsan hakları konusu sadece insanları uyutmak ve ninni söylemek gibi oldu. Ama kimse bu ninnilerle uyuyacak halde değil. İnsanlığın bu feryadına herkesin kulak vermesi lazım” dedi. Medeni dünyanın insanlık dramına seyirci kaldıklarını söyleyen Başkan Kazan, mülteci konusunda bir menfaatin söz konusu olduğunu dile getirdi.

HERKES KENDİ TOPRAĞINDA YAŞAMAK İSTİYOR

“Avrupa ülkelerinin kendi içlerinde bir hukuk anlayışı var. Kendi coğrafyaları dışındaki insanları insandan görmüyorlar. Açıkça bir ayırımcılık yapıyorlar. Sonuç itibariyle de bu durum zulüm getiriyor. Bu insanların ihtiyacı başka ülkelere gitmek değil. Bu insanların ihtiyacı olan kendi topraklarında yaşamak. Herkes kendi toprağında yaşamak istiyor” diye konuştu.

FARKLI BİR YOL İZLENMELİYDİ

Mültecilerin Türkiye’ye gelmesinin bir sonuç olduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Kazan, “İnsanlar oradaki ateşten kaçıyor. Avrupa’nın ve diğer ülkelerin geri kalanına da büyük işler düşüyor. Bu sonucu doğuran yolu eleştirebiliriz. Türkiye bu ateşin içine doğrudan girmeyebilir miydi? Yanlış bir yol izlendiği kanaatindeyim. Daha farklı bir yol izlenmeliydi. Sonuca odaklandığımızda niye geliyorsunuz diyemeyiz. Bundan sonraki amaç, alevlerin çok büyümemesi.

TÜRKİYE TARAF OLMAMALIYDI

Rusya da şimdi devreye girdi. Alev büyürse, şu anki mülteci sorunundan kat kat daha büyük bir dramla karşılaşabiliriz. Dileğimiz bu ateşin Türkiye’ye sıçramaması. Türkiye doğrudan doğruya taraf olup Esad’i karşısına almamalıydı.

KİMSENİN PUTİN’İ DESTEKLEYECEK HALİ YOK

“Kimsenin Putin’i destekleyecek hali yok” diye sözlerini sürdüren Kazan, “Ülkede yanlış da yapılsa, bizim içimizde tartışmamız gerekir. Putinci yaklaşımı doğru bulmuyorum. Belki belli bir anlayış, politika olabilir.

SAVAŞIN GETİRDİĞİ BİR BARIŞ OLMAMIŞTIR

Bu konudaki hata, Belirlerken bu kadar katı angajman kuralları belirlenmemeliydi. Bu durum katı sonuçları da beraberinde getirdi. Bu sonuçları açıkladıktan sonra o uçağı varmak zorundasınız. Vurmasaydı devlet hata yapmış olurdu. Belki Rusya o uçağı kasten göndermiş olabilir. Bu kadar katı kuralların belirlenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Daha önce Ege’de ve Türkiye’nin başka sınırlarında böyle katı kurallar konulmadı. Savaş bir felakettir. Savaşın getirdiği bir barış olmamıştır. Savaş olmaması için tüm imkanları sonuna kadar kullanmamız lazım” dedi.

CAN DÜNDAR’IN TUTUKLANMASI

Gazeteci Can Dündar’ın tutuklanmasıyla ilgili de görüşlerini dile getiren Kazan, konunun habercilik ve MİT Tırlarının durdurulmasının hukuki açıdan olmak üzere iki şekilde değerlendirilebileceğini söyledi. MİT Tırlarıyla ilgili olarak hükümet yetkililerinin farklı açılardan açıklamalar yaptığını belirten Kazan, “Ne olduğu ve kime gittiğini konuşmak istemem. Konu mahkemeye gitti. Can Dündar meselesine basın özgürlüğü ve ne yaptığına bakmak lazım. Tırlarda gerçekten silah vardı ise, tırları Can Dündar durdurmadı. Haberini yaptı. Basın özgürlüğü açısından bakıyorum.

ÖZGÜR BASIN HABER YAPAR

Neden yaptı bu haberi? Ülkenin gündemine oturan çok önemli bir konuydu. Belki de yanlış yapanların, yanlışlarını ortaya çıkardı. İki açıdan da basına haber olması Dündar’ın tutuklanmasını gerektirmiyordu. Tutuklanmasını bir tarafa bırakın, yargılanmasını dahi gerektirecek bir durum yoktu. Tırlarda insani yardım varsa, Türkmenlere gidiyorsa bu bir devlet sırrı değil. Bununla gurur duymak gerektiği gibi haberi ile de gurur duymak lazımdı. Eğer içinde Türkmenlere gitmeyen, sırf Esad devrilsin diye diğer gruplara giden silahlar söz konusu ise durum çok değişik hal alır ve unutmamak gerekir ki, devlet suç işleyemez. Bu da devlet sırrı kapsamında olmaz. Bunu da özgür bir basın haber yapar” şeklinde yorumladı.

BARO BU ŞEHRE AİT

Sakarya Barosu’nun geçtiğimiz günlerde 61. Kuruluş yıldönümünü kutladığını kaydeden Başkan Kazan, düzenlendikleri etkinlikte 25, 40 ve 50. yılını dolduran baro mensuplarına plaket verdiklerini söyledi. Daha önceleri, bu plaketlerin genel kurullarda verildiğini kaydeden Kazan, “Ama seçimin gölgesinde kalıyordu. Biz kuruluş yıldönümünde bu plaketleri vermeyi uygun gördük. Çok da iyi olduğu kanaatindeyim. Bunun gelenek olacağını düşünüyorum. Kuruluş yıldönümlerini böyle devam ettirmek istiyoruz. Meslektaşlarımız, Hakimler, Savcılar, STK’lar büyük ilgi gösterdi. Böyle zamanları, müşterek günleri hep birlikte kutlamamız gerekiyor. Baro bu şehre ait. Bu nedenle çok mutluyum” dedi.

MESLEKİ EĞİTİM SEMİNERLERİ

Baro bünyesinde birçok seminer düzenlediklerini de söyleyen Kazan, “Baro mensuplarının da mesleki olarak kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Mesleki seminerlerin bu açıdan önemi var. Meslektaşlarımızın gelişimine katkı sağlıyor. Büyük faydası var. Tecrübeli, konusunda uzman olan isimleri seminerlere getiriyoruz. Meslektaşlarımızın gelişmesi, vatandaşlarımız için önemli. Kaliteyi ne kadar arttırırsak, bu insanların haklarını aynı kalitede alması anlamına geliyor. Ayrıca Sosyal sorumluluk anlayışını yansıtan seminerler düzenliyoruz. Bu seminerlerimiz değişik konularda düzenli olarak devam edecek” dedi.

KADINA ŞİDDET

Tüm ülkede olduğu gibi Sakarya’da da kadına şiddet olaylarının yaşandığına dikkat çeken Kazan, “Sakarya’daki durum Türkiye’deki durumdan çok farklı değil. Türkiye’de yaşanan sorunların yansımalarını her yerde görüyoruz. Hiçbir sorunu zihniyette çözmediğimiz müddetçe, kadına şiddet konusunu da çözemeyiz. Kültürel bir devrim veya ıslah yoluna gitmedikçe, zihinleri değiştiremeyiz. Kadına şiddet, bizim kültürel alışkanlıklarımızda gizli. Bir kulüp başkanı, ‘Kadın gibi değil, erkek gibi yaşayacağız’ diyorsa oturup bu zihin altını mercek altına almamız lazım. Bir milletin medeniyet seviyesi kadına karşı davranış ve yaklaşımlarıyla ölçülür” diye konuştu.

Canlı yayının tamamını aşağıda verilen link ile izleyebilirsiniz. http://www.medyadetay.com/sakarya-barosu-baskani-av-zafer-kazandan-onemli-aciklamalar-video,1835.html