Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Serdivan HAYIR Diyor” platformu tarafından düzenlenen panel Serdivan Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezinde yapıldı.

Başkan Kazan; “200 küsur yıllık zengin bir Anayasal geçmişi olan bir milletin bir ferdi bir hukukçusu olarak hala kuvvetler ayrılığını anlatmak zorunda kaldığımız için, feshin ne demek olduğunu izah etmek zorunda kaldığımız için, ve hala hukukun alfabesinden bahsediyor olduğumuz için gerçekten çok üzgünüm” diyerek konuşmasına başladı.

Oylamaya sunulacak metni, ‘Anayasaya elveda değişikliği’ olarak adlandıran Başkan Kazan, “16 Nisan’da anayasaya elveda mı diyeceğiz, yoksa hayır mı? Bu anayasa değişikliği demokrasiyi, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak, milletin huzurunu hak ve özgürlüklerini yok edecek bir değişikliktir. Bu nedenle Türk milleti olarak bizler bu referandumda ‘Hayır’ diyeceğiz Anayasaya Elveda demeyeceğiz” diye konuştu.

16 NİSAN’IN KESİN SONUCU

Konuşmasında tarihte 16 Türk devleti kurulduğunu hatırlatan Baro Başkanı Kazan şöyle devam etti: “Bununla hep gurur duyarız. Doğrudur 16 devlet kurmuş bir milletiz. Ama bu durum aynı zamanda 16 devleti yıktığımız anlamına gelir. Nasıl yıkılmış biliyor musunuz? Millet birbirine düşürüldüğü için. Düşmanlaştırıldığı için. Bugün hala neden kavga ediyoruz? Etrafımız ateş çemberi. Uğraştığımız işe bakın. Üstelik ‘Hayır bu yanlış’ diyenler vatan haini ilan ediliyor, terörist ilan ediliyor ve daha neler neler. Bakınız dostlar ben size 16 Nisan’ın kesin sonucunu söyleyeyim; 17 Nisan sabahı birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Komşularımız değişmeyecek, arkadaşlarımız değişmeyecek, dostlarımız değişmeyecek, alışveriş yaptığımız esnaf değişmeyecek. Bu düşmanlık, öfke kin nereden geliyor? Her şeyden önce sükûnete, barışa, huzura ihtiyacımız var.”

EN ZOR YILLARDA MECLİS VARDI

Konuşmasının devamında Gazi Meclisin önemine vurgu yapan Başkan Kazan; "İşgal altındaki bir milletin kurtuluş yolu aradığı bir zamanda, en zor yıllarda bu ülkenin ne Cumhurbaşkanı vardı ne parti vardı, ne de partili cumhurbaşkanı. Meclis vardı. Ortak bir akıl ve irade vardı. En zor günlerde emperyalist güçlere karşı egemenliğini savunan, özgürlüğünü ele alan, milletten aldığı güçle geleceğini inşa eden bu Meclisle bu Cumhuriyeti kurduk biz. En felaketli günleri tek bir adamın tek başına aldığı kararlarla değil, bir meclisin ortak aklıyla geride bıraktık” dedi.

1924 anayasasında değişiklik yapılırken Cumhurbaşkanına Meclisi feshetme yetkisi verilmesinin gündeme geldiğinde ve bugün yaşanan tartışmaların aynısının yaşandığını anlatan Kazan, yapılan itirazları değerlendiren Atatürk’ün en yakın dostlarının ‘Bu milletin iradesine darbedir’ uyarılarına hak verdiğini ve o günkü metnin böylece reddedildiğini belirterek, “Bugün de biz bu dayatılan tek adam rejimini reddediyor ve hayır diyoruz” dedi.

DAMDA GEZER MİYAV MİYAV DER!

BİLİN BAKALIM NEDİR?

Son günlerde Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi ile ilgili tartışmalara da esprili bir cevap veren Başkan Kazan: "Damda gezer miyav miyav der, bilin bakalım nedir? Biz kediye kedi deriz. Açıkça ortada olan bir madde var. Diyorlar ki Cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisi yok yenileme yetkisi var. Meclisi yenilemek ne demek? Mevcudun görevine son vermek... Eee neyi tartışıyoruz? Bu fesihtir... Siz isterseniz ‘tavşan’ deyin" dedi.

HAKİMLER KURULU DEĞİL TARAFTAR TAKIMI

Konuşmasında yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını tamamen ortadan kaldıracak düzenlemelere de değinen Başkan Kazan “Hangi tarafsızlıktan bahsediyorsunuz? Taraflı bir Cumhurbaşkanının atadığı bir yargıç tarafsız olabilir mi? Buna hakimler savcılar kurulu değil ‘taraftar takımı’ denir. Anayasa Mahkemesi değil ‘Başkanın adamları’ denir” dedi

EVET DİYENLERE ÇAĞRI

Anayasanın, vekâletname gibi bir yetki olduğunu vurgulayan Başkan Kazan, “Öyle bir yetki istiyorlar ki, malınıza el koyabilir, arabanızı alıp satabilir, ipotek koyabilir, kiraya verebilir. Boş bir kâğıdın altını imzala diyorlar. ‘Sen bana güvenmiyor musun’ diyorlar. İyi hadi sana vereyim de bu yetkiyi kimin kullanacağı bile belli değil. Yarın nerden bileyim hiç hazzetmediğim ve sakıncalı gördüğüm birinin benim ‘evet’ diyerek imzaladığım onay verdiğim bu vekâletnameyi kullanmayacağını?” sözleri ile uyarılarda bulundu.

İzleyicilere, “Kimin kullanacağını bilmediğiniz süresiz bir vekâletnamenin altına imza atarak her şeyinizi teslim eder misiniz?” diye soran Başkan Kazan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Buradan bize dayatılan bu Anayasa değişikliğine ‘evet’ demeyi düşünen yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum; Kimin kullanacağını bilmediğiniz bu vekâletnameye/yetkiye ‘evet’ derseniz, boş bir senedin altını imzalarsanız icraya verilip evindeki malları haczedilen bir vatandaş gibi çaresizlik içinde kalırsınız ama artık çok geç olur. Oysa bu bedeli ödemek zorunda değiliz. Lütfen unutmayın! Kuvvetler ayrılığı yoksa Anayasa yoktur. Bu bir iflastır. Kapıya haciz gelmesidir. Bunun adı Anayasasızlıktır. Bunun adı Anayasaya elveda demektir. Bir kâğıt parçasıdır. İktidarı sınırlandırmayan, denetlemeyen, vatandaşların hak ve özgürlüklerini teminat altına almayan bir metin anayasa değil, bir kâğıt parçasıdır. İşte bu nedenle biz bu kâğıt parçasına hayır diyoruz.”