Haber Detayı

SAKARYA BAROSU ATANIN HUZURUNDA

Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan ve Yönetim Kurulu üyeleri Anıtkabir’de Büyük Önder’in huzuruna çıktı.

Ebediyete erişinin 79. Yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için Anıtkabir’e giden Sakarya Barosu düzenlenen resmi tören ile Atalarını andılar.

Anıtkabir’de düzenlenen tören ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzuruna çıkan Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan ve Avukatlar saygı duruşunda bulunarak mozoleye çelenk bıraktılar.

“HÜZÜNLÜ ENDİŞELİ ANCAK UMUTLUYUZ!”

Anma töreninin ardından Anıtkabir Ziyaretçi Defterine duygularını aktaran Başkan Kazan “Bize ölümsüz bir aşkı hatırlatan bir ‘Kasım’ ayında huzurundayız. Bu millet için harcadığın her saniye için minnet dolu, seni erken yitirdiğimiz için hüzünlü, bitmeyen düşmanlarımızı gördüğümüz için endişeli, bu milletle yazdığın gerçek destanı okuduğumuz için umutlu, bıraktığın cumhuriyetinin bekçileri olarak gururluyuz.” şeklinde kaleme aldığı yazısında hiçbir şartta umutsuzluğa düşmeyeceklerine ve Cumhuriyet değerlerinin yılmaz savunucuları olacaklarına vurgu yaptı.

“EMANETİNİN BEKÇİLERİ HUKUKÇULAR HEP VAR OLACAK”

Cumhuriyet değerlerinin her geçen gün yıpratılmasına, Hukuk devletinden uzaklaşılarak demokrasinin yara almasına atıfta bulunan Başkan Kazan; “Büyük insanların ölümüne matem gerekmez. Fikirlerine sadakat gerekir. Cumhuriyete olan sadakatimizi hiç bir anayasa değişikliği yok edemez, ilkelerine olan bağlılığımızdan hiçbir baskı ve zorlama bizi vazgeçiremez. İlkelerine bağlılık yolunda mücadele eden gençlerimiz, emanetinin bekçileri hukukçular hep var olacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” satırları ile Anıtkabir Özel Defterini imzaladı.

Başkan Kazan tarafından Anıtkabir Özel Defterine yazılan ve ziyaretçilerin huzurunda okunan metnin tamamı şu şekilde;

EZELİ VE EBEDİ LİDER

“Yorgun ve yoksul düşmüş umudunu yitirmiş milletin içindeki ruhu uyandırıp unutulmaz bir destan yazdıran “Büyük Kumandan”, köleliğe alışmış bir toplumu ayağa kaldırıp muhasır medeniyetler seviyesine taşıyan ezeli ve “Ebedi Liderimiz”, yaptıklarını minnetle andığımız ve her söylediği ile bugünümüze ışık tutan ileri görüşlülüğüne zekâsına her gün hayran kaldığımız “Büyük deha”;

Bize ölümsüz bir aşkı hatırlatan bir ‘Kasım’ ayında huzurundayız. Bu millet için harcadığın her saniye için minnet dolu, seni erken yitirdiğimiz için hüzünlü, bitmeyen düşmanlarımızı gördüğümüz için endişeli, bu milletle yazdığın gerçek destanı okuduğumuz için umutlu, bıraktığın Cumhuriyetinin bekçileri olarak gururluyuz.

Ne güzel söylemişsin…

Büyük insanların ölümüne matem gerekmez. Fikirlerine sadakat gerekir.”

ATATÜRK SEVGİSİ

“Bu ülkenin seni ve fikirlerini gerçekten idrak etmiş insanları, açtığın yolda ve gösterdiğin hedefte ilkelerine sadakatle yoluna devam etmektedir. Biliyoruz ki Cumhuriyete olan sadakatimizi hiç bir anayasa değişikliği yok edemez, İlkelerine olan bağlılığımızdan hiçbir baskı ve zorlama bizi vazgeçiremez. Bu milletin çocuğundan yaşlısına herkesin içine işlemiş Atatürk sevgisini hiçbir müfredat değişikliği azaltamaz.

Ülke olarak kötü günlerden geçtiğimiz doğrudur. Dâhili ve harici düşmanlarımız her devirde olduğu gibi bugünde aramızda dolaşmaktadır. Bu düşmanlar kurmuş olduğun Cumhuriyeti hedef almaktadır. Demokrasimiz her gün yara almakta ve hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşılmaktadır. Tüm bu yaşadıklarımız bize bu ülkenin ne kadar sağlam temeller üzerine inşa edildiğini göstermiştir. Tüm çabalara rağmen bu ülkenin insanları demokrasiye inancından ve onu savunmaktan vazgeçmemiştir. İlkelerine bağlılık yolunda mücadele eden gençlerimiz, hiçbir baskıya boyun eğmeyen kadınlarımız, seni hiç görmediği halde senin için ağlayan çocuklarımız var.”

MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

“Senin önderliğinde verilen milli mücadelenin hikâyesini okuyan öğrenen bizlerin umutsuzluktan şikâyet etmeye hakkı olmadığının bilincindeyiz. Umutsuzluğa düştüğümüz anlarda tarihimize, çıkış yolu bulamadığımızda ilkelerine bakarak yolumuza devam etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.

Biz hukukçular olarak ülkenin kurtuluşunun, hukuk devleti ilkesinden vazgeçmeden tam bağımsız bir demokrasi ile olacağının farkındayız ve bunu bulduğumuz her fırsatta yılmadan dile getiriyoruz. Hiç bir baskı ve korkuya aldırmadan söylemeye de devam edeceğiz. Ülkenin kuruluş ayarlarının kurtuluşumuz olduğu bilincinin tüm topluma yayılması için elimizden geleni yapacağımıza, bize bıraktığın emanetini korumak için mücadeleden vazgeçmeyeceğimize, açtığın yolda gösterdiğin hedefte hiç durmadan yürüyeceğimize andımız var.

Rahat Uyu Atam…

Emanetinin bekçileri hukukçular hep var olacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”