Haber Detayı

BARO BAŞKANIMIZ AV. ZAFER KAZAN RUHSAT TÖRENİNDE KONUŞTU

Sakarya Barosu tarihinde ilk defa 26 Stajyer Avukat aynı anda ruhsatlarını alarak mesleğe başladı.

Baroda geleneksel hale gelen ruhsat törenlerinde bu hafta 26 Stajyer Avukat ruhsatnamelerini alarak mesleğe başladılar.  Baro Konferans Salonuna sığmayan aileler ve avukat yakınları için aynı gün içinde farklı saatlerde üç ayrı tören düzenlendi.

Ruhsatnamelerini vermeden önce genç meslektaşlarına seslenen Baro Başkanı Av. Zafer Kazan  Avukatların çok ağır şartlar altında mesleklerini icra etmeye çalıştıklarını örneklerle anlattı.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Barosu Avukatı Ömer Kavilli’nin bir duruşma sonunda yaptığı savunma nedeni ile tutuklanmış olmasına değinen Başkan Kazan şu ifadeleri kullandı:

“Bir meslektaşımız mahkemede müvekkilini savunurken, davayı sulandırmak gerekçesi ile tutuklandı. Müvekkilini mağdur göstermeye çalıştığı iddiası ile tutuklandı.  Mesleğimize dair bu kadar ağır ve açık saldırılar ile karşı karşıyayız.  İşte bizler bu kadar ağır şartlar altında savunma hakkını savunmaya çalışıyoruz. Oysa bu sadece bizim meslek sorunumuz değil, yurttaşlarımızın sorunu. Bir gün sizi savunan avukatınız, sizi mesleğini hakkı ile yapıp savunurken tam da bu nedenle, savunma yaptığı gerekçesi ile tutuklanıyor.  Bu şartlar altında kendinizi güvende hissedebilir misiniz? Evet,  Av. Ömer Kavilli’nin yaşadığı bu olay bu sadece bir örnek.”

Yine İstanbul Barosuna kayıtlı 17 Avukatın da son duruşmanın ardından tahliye edilip ardından birkaç saat sonra yine aynı mahkeme tarafından tutuklama kararı verilmesine de sert tepki gösteren Başkan Kazan:

“Şu an cezaevinde tutuklu olan onlarca meslektaşımız var ve sadece aldıkları davalar nedeniyle yani mesleklerini icra ettikleri için içerde yatıyorlar. İstanbul’da 17 avukatı mahkeme önce oybirliği ile tahliye ediyor. Ama aradan 5 – 6 saat geçtikten sonra avukatları tahliye eden heyet yine oybirliği ile tutukluyor. Peki, bu 5 saatte ne değişmişti? Her şey mümkün ama bir gerçek var ki o heyet kontrol dışına çıkmıştı. O yargıçlar verdiği kararın arkasında duramadı. Oybirliği ile tahliye edip ardından yine oybirliği ile avukatları tutuklayan yargıçlar, daha sonra farklı farklı mahkemelere dağıtıldı.  İşte Yargı’nın içinde olduğu durum bu. Yargı bir ortaçağ karanlığındadır ve bizler bugün bu salonda bu ortaçağ karanlığını aydınlatmak için yemin ediyoruz” dedi.

Genç meslektaşlarından da beklentilerini dile getiren Başkan Kazan şu ifadeleri kullandı:

“Hukukun bu karanlık çağında bir mum gibi etrafını aydınlatacak bireylerdir hukukçular. Dolayısıyla önceliğiniz asla para kazanmak olmamalı. Büyük maddi zorluklar içindeyiz evet. İstanbul’da hayatının baharında takım elbisesini giyip ayakkabılarını cilalayıp intihar eden meslektaşımızı hüzünle anıyoruz.  Bu olay mesleğimizin içine düştüğü durumu gösteren çok acı ve dramatik bir örnektir. Avukatlık mesleğini bu günlere getirenlerin bir ayıbıdır bu sahne. Bir ülkede 150 tane hukuk fakültesi açar iseniz bu mesleği seçenlere de, hukuka da yazık etmiş oluyoruz. Hukukçular maddi kaygısı olmamalıdır çünkü onların topluma karşı çok daha büyük sorumlulukları görevleri var.  Avukat para için bir davaya bakmaz. Avukatın önceliği adalettir.”

Genç meslektaşlarına ‘dik durun’ mesajı ile konuşmasına devam eden Başkan Kazan:

 “Mesleğinizi yaparken ceketinizi ilikleyeceksiniz cübbenizi değil. Çünkü o cübbe sizin onurunuzdur, asla kimsenin karşısında iliklenmeye çalışılmaz. Ne yazık ki hukukun bu karanlık çağında cübbesinde düğme arayan, önünü iliklemeye çalışan yüksek yargıçlar gördük. Adliyenin kapısında sıra sıra dizilmiş, bakanı, milletvekilini karşılamaya inmiş hakim savcılar gördük. Bu rezalete hukuk diyerek siz son vereceksiniz.” dedi.

Baro seçimlerine sayılı günler kala görev yaptığı 4 yıllık süreci de değerlendiren Başkan Kazan:

“52. Dönem olarak sona geliyoruz.  4 Yıllık Baro Başkanlığı görevim boyunca meslektaşlarımın gösterdiği teveccühü hayatım boyunca onurla taşıyacağım. Baro Başkanlığını üstlenmek kadar eğilmeden bükülmeden iktidarın büyüsüne kapılmadan yürütmek ve nihayet Meslektaşlarımın ‘devam et’ telkinlerine rağmen bu onurlu görevi bırakıyor olmak, beni ayrıca onurlandırmıştır. Ama hukuk ve adalet mücadelemiz devam edecektir, şartlar ne olursa olsun hukuk demekten demokrasi demekten üstünlerin değil hukukun üstünlüğü demekten ve meslektaşlarımızın hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Meslektaşlarımın bilmesini isterim ki her şartta yanlarındayım. Umuyor ve diliyorum ki Baromuz bundan sonra da hangi şart ve durumda olursa olsun hukuku ve adaleti savunmaya devam edecektir. Biz savunma mesleğinin mensuplarıyız. Savunma hakkımızı kullanmak eğer davaları sulandırmaksa o davaları da sonuna kadar sulandırmaya devam edeceğiz.” sözleri ile mücadeleye devam mesajı verdi.