Hukuk devletinin vazgeçilmez öğesi olan savunma hakkına müdahale edildiği, Mülk'ün temeli olan adaletin yara aldığı şu günlerde; gerek İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görevden alınmasına ilişkin görülen dava neticesinde verilen karar, gerekse ortada suç işlendiği yönünde kuvvetli şüphe uyandıracak somut bir delil olmaksızın gizli tanık beyanları dayanak alınarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile bazı ilçe belediye başkanları ve bürokratlar hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle büyük bir hukuk mücadelesinin tam ortasında, üzerimize düşen görevi yapmak üzere görevimizin başındayız.

Soruşturma süreçlerinde yaşanan hak ihlalleri, savunma görevini ifa etmek üzere adliyeye girmek isteyen meslektaşlarımıza uygulanan kısıtlamalar, seçilmiş baro başkanı ve baro yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi hukuki güvenlik ve özgürlük hakkını ihlal eden bir sürecin parçası olarak endişe vericidir.

Belirtmek isteriz ki; hukukun üstünlüğünü ve savunmanın en önemli unsuru olan avukatları ve baroları hedef alan kararlar bizleri yıldırmayıp güçlendirecektir. Bizler bağımsız baroların sesinin kısılmaması, savunma hakkının sahipsiz kalmaması, seçimle tercihini yapmış yurttaşlarımızın tercihlerinin yok sayılmaması için, bağımız ve özgür bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin üç erkinden biri olan yargı erkinin daha fazla yara almaması adına İstanbul Barosu’nun ve tüm meslektaşlarımızın, baroların bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü mücadelesinde yanlarında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyurur, yargının araçsallaştırılmasına, baroların susturulmasına, adil yargılanma ilkesinin yok sayılmasına ve bireylerin özgürlüklerinin keyfi şekilde kısıtlanmasına karşı duracağımızı; hukukun üstünlüğü yok sayılarak yaratılmak istenen hukuksuzluk düzenine boyun eğmeyeceğimizi ve demokratik değerleri savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtiriz.

Sakarya Barosu Başkanlığı